google-site-verification=ntI8rzP9sDcl6SYoXr9pboe7HOfhQKGJPCdk_ZsRZI8
top of page

Mekan Seçimi ve Düğün Fotoğrafları


Düğün hazırlıklarının başlamasıyla birlikte atılacak en önemli adım şüphesiz ki düğün tarihinin netleştirilmesi oluyor. Bu şekilde düğün mekânının seçimi de tamamlanmış olacaktır. Bu büyük adımın ardından geri sayıma başlanarak, ilk doğum günü ilk mezuniyet gibi çiftlerin hayatlarında ilk defa yaşayacakları heyecan dolu yeni bir süreç eklenerek beraber yaşayacakları en mutlu günlerine geri sayım başlayacaktır. .


Bu güzel hazırlık sürecin ikinci aşaması olarak ilk yapılacaklar sırasında yer alan bölüm ise güzel günlerin hatırlanmasını sağlamak, güzel anılardan oluşan enstantanelerin ömür boyu saklanacak olan fotoğrafa sahip olabilmek için güvenebileceğiniz bir fotoğrafçıya karar vermek olacaktır.


Çiftlerin fotoğrafçı seçiminde karar kılmasına neden olan bir takım faktörler söz konusudur. Bu faktörleri sıralamamız gerekirse;

1.Bir yakınınızın düğün albümünü görme fırsatı yakalamış olmanız

2.Bir akrabanızın veya yakınınızın fotoğrafçılık yapıyor olması

3.Sosyal medya da yer alan düğün fotoğrafları ve fotoğrafçıların takibi

4.Bütçe planlaması

5.Seçeneklerin karşılaştırılması

6.Bir fotoğrafçınızın zaten var olması

7. Piyasa keşfi ve fizibilitesi


Yukarıda yer alan özellikler dahilinde düğün fotoğrafçısı seçimi yapılarak randevu oluşumu sağlanır.


Şimdi düğün hazırlığı planlarınız tamamlandı, düğün tarihiniz belirlendi ve düğün fotoğrafları için fotoğrafçı seçimini yaptınız peki düğün fotoğraflarınızın çekileceği yerler konusunda bir düşünceniz var mı? Fotoğraflarınızın çekileceği mekanlar sizce ne kadar önemli ?

Şimdi bunu birlikte değerlendirelim.


Şüphesiz ki fotoğraf sanatsal bir olgu içermekle birlikte belge niteliği taşıyarak geçmişten geleceğe miras bırakılacak en önemli eserlerden biridir. Peki, fotoğraf çekimlerini sanatsal olguyla birlikte düşünürsek çekim mekânları konusunda düşüncelerimiz ne olur bu konu için geçmişe ufak bir yolculuk yaparak sanat değeri yüksek olan bir takım eserleri inceleyerek ortak noktaların var olup olmadığı konusunda değerlendirmeler yapalım.

Fotoğrafın 1814 yılında icad edildiğini biliyoruz fakat sanatı biraz daha iyi anlamak için biraz daha tarihte geriye giderek dünyanın en değerli tabloları arasında yer alan Rönesans döneminde Leonardo Da Vinci’nin yapmış olduğu yağlı boya portresi olan Mona Lisa eserini değerlendireceğiz.

Mona Lisa tablosu neden paha biçilmez bu tabloyu paha biçilmez yapan olgu nedir ? Bu Tablo ile Fotoğraflar arasındaki ortak yönler ne olabilir şimdi bunları değerlendirelim ?


1. Resmin Hikayesi: Bir Fransız tüccarı karısının isteği üzerine Leonardo Da vinci ile görüşmek ister, yalnız Leonardo Da Vinci bu görüşmeyi gerçekleştirmek istemez Fransız tüccarın ısrarlarının ardından tüccarla görüşen Leonardo Da Vinci, tüccarın karısı olan Lisa Cenerdini’nin resmini yapmak üzere anlaşırlar. 1503 yılında yapımına başlanan bu tablo 1507 yılında tamamlanmıştır. Bu eser tüccarın karısı tarafından beğenilmediği için Fransız tüccar Leonardo Da Vinci’den özür dileyerek tabloyu iade eder, Leonardo Da Vinci ise tabloyu 13 çuval altın karşılığında Fransa Kralı I. Fransuva’ ya satmıştır. Mona Lisa Tablosu 1911 yılında çalınarak 1913 yılında hırsızın tabloyu satmaya kalkışmasıyla bulunur. Yetkililer Mona Lisa tablosunu sigortalatmak istemiş yalnız sigorta firmaları ve bilir kişiler tarafından değeri tespit edilemediği ve paha biçilmez olması sebebiyle sigortası yapılamamıştır. Her yıl 6 milyon turistin ziyaret ettiği Mona Lisa Tablosu Fransa'nın başkenti Paris'te Louvre Müzesi'nde sergilenmektedir.

2. Mona Lisa eseri Altın Oran kuralının uygulanarak yapıldığı ilk tablolardan biridir. Bu sebeple denge ve estetiğin kusursuz ahenkli tablonun her bölümünde görünebilir.

3. Bir resim’in ve ya fotoğrafın güzelliği o tabloya bakış süresiyle doğru orantılıdır. Bakış süresini arttıran bir resim veya fotoğraf izleyiciyi düşündürür, sorular sormaya başlar bu tablodaki acaba gülüyor mu ? nereye bakıyor ? sağ eli açıkken sol eli kapalı neden ? sol elinde ne gizliyor? Bu Resim nerede yapıldı? Mona Lisa ‘nın sol omzunun arkasındaki köprü mü? Mona Lisa bu köprüden gelecek birini mi bekliyor bu yüzden mi tedirgin? Beklediğinin gelmeyeceğini mi düşünüyor ? Gerçekten böyle bir köprü var mı? Bu Köprü hayal ürünü mü? Köprü hangi şehir de? …. Gibi gibi sorular soruyorsa zihnimiz bunu farkında olmadan bile yapabiliriz, hem bakış süremiz artıyor hem de zihnimiz ile ruhumuz arasında ince bir kapı aralanıyor ve ne kadar keyif verici bir lezzet güçlü kompozisyona sahip resim ve fotoğraflar bunları bize yaptırabilir.

Eğer Tablodan Mona Lisa'yı çıkaracak olursak zihnimiz koprü ve yolları tamamlayacaktır. zihnimizin soracağı bir diğer soruda burası neresi bu tablo nerede yapıldı olacaktır. Mona lisa eserine baktığımızda arka planın italyanın roma şehrinin bobbio kasabasında yer aldığını anlaşılmıştır.

Malaspina-Dal Verme kalesi - Bobbio Köprüsü

Orta çağ zamanın da 1304 yılında inşa edilen Malaspina-Dal Verme kalesininden doğaya bakıldığında; görülen manzara, kıvrılan nehir, köprü ve kompozisyonda yer alan bir çok noktanın var oluşu Mona Lisa tablosunun yapıldığı yer olarak burayı gösteriyor.

İsveçli ressam Richard Bergh’in 1900 yılında yağlı boya tablosu olarak tamamladığı İsveç'te bulunan Gothenburg Sanat Müzesinde sergilenen. İskandinav yaz akşamı adlı bu eseri inceleyelim.

Bu eserin en önemli özelliği çekim gücünün çok yüksek görsel ahenkte olmasıdır. Bu resim izleyiciler tarafından ruhsal olarak romantik bir akşamı anımsatarak haz veriyor.

huzurun umudun doğanın gücünü direnmeyerek İsveç de romantizmin öncülüğünü yapan bu tabloyu incelediğimizde modellerin manzarayı izlemesi romantik bir havanın hissedilmesi gölde bekleyen bir sandalın oluşu, Yeşilin ahenkte hakimiyeti güven ve huzurla işlenmiş çok güçlü bir kompozisyona işaret ediyor.

Yeşil rengi insanın kalbi ile zihni arasında dengeleyici bir özelliği sahiptir.

İnsan duygularıyla zihnimizin, mantığımız ile hislerimizin el ele tutuşarak yürümesi gibi düşünülebiliriz.

Bu sebeple tablolarda ve fotoğraflarda yeşil çok önemlidir.

Yeşil rengi zihnin ve kalbin yenilenmesini ferahlığını taze kalmasını temsil eder.

Doğaya baktığımız da, hakimiyetin ağaçlarda bitkilerde çimenlerde olduğunu görürüz yeşilin hakim oluşu, sonsuz sevgiyi ifade etmesi ne kadar güzeldir.